KASTEN YARALAMA - MADDİ TAZMİNAT - MANEVİ TAZMİNAT

KASTEN YARALAMA
MADDİ TAZMİNAT – MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 

ESAS: 2015/15122

KARAR: 2016/1287


Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 


1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.


2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, davalıların bahşiş almak için davacının da içinde bulunduğu düğün konvoyunun önünde araçları ile aniden durduklarını, davacının ne olduğunu anlamak için yanlarına gittiğinde davalılarca darp edildiğini ve ağır yaralandığını iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalılar, öncelikle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş, esastan da olayda bir kusurları olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.


Mahkemece, davalıların davacıyı kasten yaraladıkları, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı olduşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


a) Davaya konu olayda; davalıların davacıyı darp ettikleri sabit olup bu yaralanma nedeniyle davacı uzun süre tedavi görmüş, davacının başında kırık oluşmuş, .. tarafından düzenlenen raporda da davacının maruz kaldığı darp olayı neticesi meydana gelen yaralanmanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş ise de iyileşme süresinin 17/06/2007 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Mahkemece yapılması gereken belirtilen tedavi belgeleri getirtilerek bu kalem zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılarak rapor düzenletilmesi, bu halde dahi bir sonuca ulaşılamaması durumunda ise, dosya kapsamından davacının ağır bir tedavi ve iyileşme süreci geçirdiği de gözetilerek 818 sayılı../42 (TBK/50) maddesi uyarınca zararın kapsamı tayin edilerek hüküm altına alınmasıdır. Belirtilen bu hususlar göz önüne alınmaksızın davacının tedavi giderlerine yönelik maddi tazminat isteminin ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.


b).. 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı .. gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.


Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, davacıdaki yaralanma derecesi, oluşan yaralanma nedeniyle genel görünümdeki değişiklikten dolayı ... 30/07/2007 tarihli raporuyla davacıya kemik defekti teşhisi nedeni ile askerliğe elverişli olmadığına dair rapor verilmesi bu durumun yaşadığı çevre de gözetildiğinde davacı üzerindeki yoğun baskısı ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat az olup daha fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a ve b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.